🐾 Ayak Üstünde Kemik Çıkıntısı Ameliyatı
Humerus Humerus, kolda omuzdan dirseğe kadar uzanan bölümdür. Burada kol kemiği adı verilen tek bir kemik vardır. Bu kemik üst ucunda kürek kemiğiyle, alt ucunda döner kemik ve dirsek kemiğiyle eklem oluşturur. Kol kemiğinde üst ve alt uç ile bunların arasında olan gövdesi vardır. Üst uçta üç tane tümsek vardır.
KesikYara Tedavisi, Kesik yaralar her zaman camimizin yanmasını sağlayan ve sürekli baş belası olan yara türü olup kişilerin canını oldukça yakmaktadır. Bıçak kesiği, çivi kesiği, jilet kesiği ve bunun gibi bir çok kesik yaraları oluşabilmektedir.
Kanayandamar küçük bir toplardamar veya kapiller damarlar ise vücudun aldığı tedbirlerle kanama kendiliğinden durabilir. Bu tabii gelişmeye yardımcı olarak; yaralının istirahati, yaralı bölgenin kalp seviyesinin üstünde tutulması ve yara ile oynanmaması faydalı olur. Yaranın temizlenip kapatılması yeterlidir.
Bay P - Çetin İmer - Normalde herkesin olduğu gibi, bir kiralık katilin de özel hayatı vardır. Sevip aşık olabilirler. Tek fark, onların öyküleri genelde pek tatlı sonla bitmez. Bu da tanrının adaleti olmalı. - Tüm internet yazarlarını geniş bir okur kitlesiyle buluşturan, bugüne kadar dünyada yapılmış en gelişmiş ve kapsamlı edebiyat portalı.
Herbir ayak da üçerli sekiz sıradan oluşur. İki taraftan her birinin dört adet satranç benzeri ana taşı vardır. zar niyetine kullanılan altı adet deniz taşıdır (it boncuğu da denir). Yassı, geniş, girintisi ve çıkıntısı çok olan, leğen veya kemik çatının ön
Böylebir sıkıştırmanın başarılı olabilmesi için, damarın altında tek bir kemik veya kemik çıkıntısı gibi sert bir yüzeyin bulunması gerekir. Kol ve bacaklarda meydana gelen atardamar kanamalarını durdurmak için kanayan yerin yukarısından elastik bir bandaj veya bir kravat, bir bez parçasıyla sıkıştırma da
Bizimdüşüncemize göre Pazırık kurganları veya genelde Pazırık Kültürü bir Proto-Türk veya Hun (Hsiung-nu) kültürüdür. Çünkü gerek Hunların ataları gerekse genel olarak Proto-Türk dediğimiz topluluklar en azından M.Ö. 2. binden beri bu topraklar da ve yakın çevresinde yaygın olarak yaşıyorlardı.
EğerAllah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler. (Nahl Suresi, 61)
Ameliyatsırasında, büyüme gösteren kemik çıkıntısı ortadan kaldırılarak, ayak başparmağı eskisi gibi bükülebilir duruma getirilmektedir. Çıkıntıyı kesme işlemi ayak başparmağının üst bölümünde yapılan bir işlemdir. Ameliyatın
Bunlardanbazıları, deride harabiyet, ameliyat izinin çevresinde hassasiyet, hoş görünmeyen ameliyat izi ya da topuk çevresinde parestezidir (34,36). Aşil tendonunun avulsiyonu (kopması), kalkaneusun bütün posterosuperior kısmının çıkıntısı ortadan kaldırıldıktan sonra kemik yapının zayıflaması ve kalkaneal stres
Eğerbaşparmak çıkıntısı (bunyon- başparmağın tabanında ve yan tarafında bulunan eklemin genişlemesinden kaynaklanan kemik deformitesi), çekiç parmak (Hammertoe- ikinci, üçüncü veya dördüncü ayak parmaklarında oluşan bir deformite) veya diğer ayak şekil bozukluklarına sahipseniz, ayak parmaklarınız veya
Kalçaüstünde yer alan kısımlarda ağrılar meydana gelebilir. Bel kayması, omurgadaki kemiklerin birbirinin üstünde arka ve ön tarafa doğru kayması sonucunda ortaya çıkar. Bel kayması bu rahatsızlık halk arasındaki kullanılan ismidir. Kayan omur sonucu sinir sıkışmaları ortaya çıkmışsa, meydana geldiyse bacaktan
jUO7U1b. - 1607 Son Güncellenme - 1610 Güncelleme - 1610Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Zafer Solak, ayak baş parmağındaki şişlik ve çıkıntıların estetik görünümü olumsuz etkilemesi hakkında önemli açılamalarda ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Zafer Solak, ayak baş parmağındaki şişlik ve çıkıntıların estetik görünümü olumsuz etkilemesinin yanında tedavi edilmediği takdirde, ciddi ağrılara ve ameliyata kadar gidebilen ayak problemlerine neden olabileceğini kemik çıkıntısının, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen bir sağlık problemi olduğunu belirten Medical Park Ordu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Zafer Solak yaptığı açıklamada, “Kadınlarda dış etkenlerden dolayı görülme sıklığı oldukça fazlayken, her iki cinsiyette de genetik bir yatkınlıktan dolayı görülme sıklığı da oldukça yüksek orandadır. Uzun yıllar topuklu ve sivri burunlu ayakkabı giyen kadınlarda sıklıkla görülür. Ayak parmakları için bol miktarda alan sağlayan geniş ayakkabılar, bu şekil bozukluğunun gelişme şansını azalttığı gibi; eğer bu rahatsızlık gelişmişse, buna bağlı oluşan rahatsızlığın azaltılmasında da yardımcı olur. Eğer ailesel yatkınlık ile yanlış ayakkabı giyimi birleşirse de ayakta kemik çıkıntısı kaçınılmaz bir hal alır. Düz tabanlık veya kas yapısındaki bozukluklar gibi ayağın kendisinden kaynaklanan sorunlar, serebral palsi veya felç gibi nörolojik hastalıklar da bu deformiteye yol açabilir” doktora görününTanının dikkatli, ayrıntılı bir hikaye ve klinik muayeneden sonra konulabileceğini ifade eden Opr. Dr. Zafer Solak, “Hastanın ayakkabı seçimleri konusunda bilgi edinilir. Ayak röntgenleri çekilir. Tedavi; ayağa uygun ayakkabının seçimi ve giyilmesi ile başlar. Hastalığın erken evrelerinde, sivri uçlu ayakkabıların önü geniş ayakkabılar ile değiştirilmesi, parmak arasına silikon makaralar konulması, hastanın şikayetlerini azaltabilir. Geceleri ayağın iç tarafına monte edilen ateller de etkili olur. Fakat yapılan çalışmalara göre, ağrıların giderilmesinde etkili olan bu yöntemler deformitenin önlenmesinde pek yarar sağlayamıyor. Hasta ağrıyı artık her gün çekmeye başlamışsa, bütün cerrahi dışı yöntemler denendiği halde hastanın ağrısı giderilemiyorsa veya hastalık ileri evrede teşhis edilmişse cerrahi tedavi öneriliyor” şeklinde konuştu.
Valgus hastalığının ayak baş parmak kemik çıkıntısı kadınlarda daha fazla oranda Valgus hastalığının tam Türkçesi ayak baş parmağının dışarı doğru eğilmesi demektir. Halk arasında bu hastalık "ayak baş parmak çıkıntısı" veya "bunyon" olarak bilinir. Bu hastalıkta ayağın birinci parmağının tarak kemiğinin içeri doğru, baş parmak kemiğinin de dışarı doğru eğilmesiyle bir köşe yapması ve köşe noktasından da kemiğin çıkıntılı bir hal almasıdır. Bu hastalık genellikle erken yaşta çok hafif düzeyde başlar, zaman içinde ilerleyerek daha ciddi bir hal alır. Belli bir açıyı aştığı zaman hastanın hayat kalitesini düşürücü, ağrı yapıcı, yürümesini ve ayakkabı giymesini zorlaştırıcı semptomlar oluşturmaya valgus hastalığında parmak arası silikonlar tedavi edici midir?Git gide deforme olmuş başparmak kemiğinin dış yüzeyindeki ciltte gözle görülür bir kızarıklık, şişlik ve enflamasyon gözlemlenir. Kişiler ayakkabı giyerken ve yürürken ağrı, acı ve uyuşma hissederler. Silikon aparatlar, ayakkabının cilde ve enflamasyon bölgesine yaptığı baskıyı kısa süre ile önleyici ve rahatlatıcı olabilirler, ancak bu rahatlama hissi hastalığı tedavi edici nitelikte değildir, kemikteki mevcut deformiteyi çıkıntıyı hiç bir şekilde düzeltemezler. Ayakkabı içindeki alanı daraltacağından diğer parmakların da ayakkabıdan zarar görmesine ve başka deformitelerin oluşmasına da sebebiyet verebilirler. Dolayısıyla söz konusu silikon aparatlar, kemik düzeltici etkisi vurgulanarak hastalara sunulduğu takdirde, oluşabilecek yanlış algı ile Halluks Valgus hastalığının tedavisini geciktirmekle hastalara fayda sağlamaktan ziyade, zarar verecektir. Valgus’un günlük hayata etkileri nelerdir?Etkiler, hastalığın ilerlemesiyle beraber ortaya çıkar. En önemli etkisi hastaların hayat kalitesini ciddi şekilde düşürmesidir. Öncelikle ayak baş parmak kenarında ağrı, kızarıklık oluşmasıyla hayat kalitesi düşmeye başlar. Daha sonra hastalar ayakkabı giymekte zorlanır. Hanımlarda yüksek topuklu ayakkabı giymekte zorlanma ilk başlarda olur. Fakat ilerleyen safhalarda hastalar normal spor ayakkabıları bile giymekte güçlük çekerler. Bunun sonucu olarak hastalar hareket kabiliyetlerinde azalma hissederler. Günlük enerji yakma miktarlarını azaltırlar. Çok rahat hareket edemezler, yürüyemezler ve düzgün spor yapamazlar. Bundan dolayı normal miktarda günlük diyetlerini alsalar bile yakacakları kalorileri azaldığı için kiloları artmaya başlayabilir. Hastalar genellikle bunu şöyle ifade ederler Doktor bey ben normal yiyorum, fazla abartı yok, fakat kilo almaya başladım, yediğim her şey yarıyor!’. İşte böyle durumlarda çok ilgisiz zannedilse bile ayağımızdaki bu ağrının buna sebep olabileceğini bilmeliyiz. Pasif bir hayatta, kalp, tansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklara çok daha kolay yakalanacağımız Valgus ülkemizde yaygın bir hastalık mıdır?Hallux Valgus, Türkiye'de olduğu gibi bütün dünyada çok yaygın bir hastalık . “18-65 yarası yetişkinlerin yüzde 25’inde görülebilen bir rahatsızlıktır. Bu hastalık kadınlarda erkeklere oranla 4 ila 7 kat daha fazla daha sık görülür. 1 erkeğe karşın 6-7 kadında bu hastalığı görmek mümkün. Bunun nedeni genetik faktörler olduğu kadar, kadınların yüksek topuklu, ucu sivri ve dar ayakkabıları kullanmasının etkisi olduğu da düşünülmektedir. Bilimsel olarak bu kanıtlanmamış olsa da bu hastalığa yatkınsak ve de bu ayakkabıları çok sık giyiyorsak bu hastalığa yakalanma olasılığı artar. 65 Yaşından sonra hastalığın görülme sıklığı yüzde 35’e kadar çıkmaktadır. Toplumda her 100 kişiden 35 tanesi 65 yaş üstü bu hastalığa yakalanmaktadır. Bizim daha çok tedavi ettiğimiz grup 30-40 yaş arası aktif çalışan, genç hasta grubudur. Çünkü bu gruptaki hastaların ayakkabı giyme varyasyonları farklılıklar göstermektedir, çok hareketli ve çok spor yapan hastalar olduğu için bu yaşlarda sıklıkla bu hastalığı ayakkabı tercihi Halluks Valgus’a neden olur mu?Yanlış ayakkabı tercihi tek başına Hallux Valgus’a yol açan bir etken değildir. Hastamızda genetik alt yapının olması yani ailesel bir yatkınlığın olması gerekir. Böyle hastalar dar, yüksek topuklu sivri burunlu ayakkabılar stiletto giyerlerse hastalığın ilerlemesi ve semptomların daha ciddi hale gelmesi kaçınılmaz Valgus ameliyatı nasıl olur ?Ameliyat tekniği hastalığın derecesine ve tipine göre değişiklik göstermektedir. Zaten tedavinin başarılı ve kalıcı olması için hastanın öncelikle hangi tip Halluks Valgus’a hangi derecede sahip olduğunun belirlenmesi ve buna göre uygun tedavinin seçilmesi gerekir. Hastalığın tedavisi ameliyat olmadan tam olarak mümkün değildir. Ameliyatsız olarak sadece hastanın şikayetlerini azaltmaya yönelik koruyucu tedbirler alınır. Fakat tam tedavisi kemikteki deformitenin tam manasıyla düzeltilmesi, bunu tekrar etmeyecek şekilde yeninden kemiğin şekillendirilmesiyle Valgus ameliyatında her iki ayak aynı seansta ameliyat edilebilir mi?Her iki ayak aynı seansta ameliyat edilebilir. Fakat biz bir ayakta Hallux Valgus daha ileri düzeyde, diğer ayakta daha erken safhada olduğu zaman, genellikle ileri safhada olan ayağı önce ameliyat etmeyi tercih ediyoruz. Daha sonra diğer ayaktaki ilerlerse onu yapıyoruz. Böylelikle ameliyat sonrası daha kolay geçiyor ve hastalar ileri derecede olan ameliyat sonrası diğerinden çok fazla şikayetçi olmayabiliyor. İki ayak da ileri derecede ise aynı anda durumlarda hastalık yıllar içinde çok ileri safhalara ulaştığında ise bir başka özel teknikle müdahale etmemiz gerektiğinden ayakları tek tek ameliyat etmemiz Valgus ameliyatının iyileşme süresi nasıl olur?Hastalarımız ameliyat oldukları gün, ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kalkarak, üzerine tam yük vererek, destek almadan yürüyebilirler. Böylelikle hastalığın iyileşme sürecini kısaltmış süreç genellikle şu şekilde ilerliyor. Birinci gün normal kalkıp üzerine basıp yürüyebilirler. Üçüncü günü günlük hayatta her işi yapacak hale gelirler. 1 ila 2. Haftada da normal iş yaşantılarına dönebilirler. Tabi ki bu sürekli ayakta çalışılacak bir iş değilse. Bir önemli nokta bu ameliyattan sonra herhangi bir alçı, koltuk değneği kullanılmasına gerek yoktur. Hastalara yatak istirahatına gerek yoktur. Çalıştıkları işe göre uygun istirahat süresi veriyoruz. İstediğimiz tek şey ameliyattan sonra 6 hafta boyunca verilecek olan ayakkabıyı giymeleri gerekmektedir. Normal ayakkabılardan farkı yoktur fakat hastaların ameliyat sonrası konforunu sağlayacak ve ameliyatlı yerini koruyacak bir dizayna sahiptir. Bu ayakkabıyla hareketlerinde normal günlük yaşantılarına hızla dönebilirler. Hallux Valgus ameliyat sonrası ayakkabısıyla düğün, davet ve kutlamalara uzun elbiselerle ayakkabıyı kapatarak katılan bir çok hastamız Valgus ameliyatında uygulanan teknikler nelerdir?Hallux Valgus ameliyatında birden fazla teknik uygulanabilir. Ameliyat tekniği hastanın hangi tip Hallux Valgus’a sahip olduğuna ve hastalığın derecesine göre belirlenmektedir. En çok karşılaşılan fazla ilerlemiş baş parmak çıkıntısı olan ve açısal olarak da belli bir dereceyi aşmamış Halluks Valgus’larda uyguladığımız sadece tek bir yerden cmlik minimal insizyon yaparak gerçekleştirdiğimiz tekniktir. Hastalığın daha ilerleyen tiplerinde açısal farklılık ilerledikçe daha farklı teknikler uygulanmaktadır. Ayağın hem alt hemde üstten insizyon yapılarak yapılan teknik de vardır. Bu teknikte hastanın ameliyat sonrası iyileşme süreci diğer tekniğe göre daha uzun olabilir. Ama bu teknikle yapılmazsa da ileride aynı hastalığın tekrar etme olasılığı olabilir. Bu sebeple ayaktaki duruma göre doğru tedaviyi dizayn etmek Valgus hastalığı ilerledikçe tedavisi zorlaşır mı?Aslında bütün hastalıklarda geçerli olan bir durum. Halluks Valgus’ta da çok fazla ilerledikçe, yani deformite arttıkça tedavisi daha zor demeyelim ama daha komplike hale gelmektedir. Yine tam olarak tedavi edilebilir. Hastalar tam ve kalıcı olarak sağlıklarına kavuşabilir ancak bazı farklılıkları belirtmek gerekirse; Ameliyat süresi uzayabilir ve ameliyat sonrası hastanın iyileşme süresi Gökçe MIKYetişkin ve Pediyatrik Ortopedi 304 35 65FACEBOOK Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı MıkINSTAGRAM opdrgokcemikYOUTUBE Mık
İHA 24 Kasım 2018 Cumartesi, 1058 Güncelleme 24 Kasım 2018 Cumartesi, 1100 Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Akel, özellikle kadınlarda daha sık görülen 'ayak başparmağı yanında kemik çıkıntısı' rahatsızlığının cerrahi tedavisine yönelik uyarıda bulunarak, ameliyatla ayaktaki anatomik yapıyı değiştirdiklerini belirtti ve "O nedenle ağrı şikayeti yoksa sırf estetik nedenlerle ameliyat yaptırmayın. Şeklinin, görselinin düzeleceğini beklerken ağrısız bir ayağı sert ve ağrılı hale getirebilirsiniz" dedi. Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Akel, özellikle kadınlarda daha sık görülen 'ayak başparmağı yanında kemik çıkıntısı' rahatsızlığının cerrahi tedavisine yönelik uyarıda bulunarak, ameliyatla ayaktaki anatomik yapıyı değiştirdiklerini belirtti ve "O nedenle ağrı şikayeti yoksa sırf estetik nedenlerle ameliyat yaptırmayın. Şeklinin, görselinin düzeleceğini beklerken ağrısız bir ayağı sert ve ağrılı hale getirebilirsiniz" dedi. Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Akel, kadınlarda yaygın olarak görülen 'ayak başparmağı yanında kemik çıkıntısı' ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Kadınların; iş, sosyal yaşam gibi nedenlerle ev dışında çok daha fazla zaman geçirdiğini, saatlerce ayakta kaldığını belirten Ortopedi Uzmanı Dr. İbrahim Akel, yanlış ayakkabı tercihlerinin başlarına dert açtığını söyledi. Doç. Dr. Akel, "Burnu daralarak gelen ayakkabılar, iki taraftan tarakları kıstırıyor, baş parmakları ve beşinci parmağı da riske atıyor. Eğrilik yönünde fazlasıyla zorluyor. Topuk yükseldiğinde biz hep 3 4 santimi geçmeyin diyoruz ayak ayakkabının önüne daha çok meylediyor, tam cenderenin içine giriyor. Cenderenin içine sıkışmış, dar burnun içine doğru düşmüş, dolgu olmadığı içinde tek bir noktanın üzerinde denge kurmaya çalışırken sürekli ayak bileğine, ayağın ön kısmına aşırı yük biniyor; bunlar mekanik olarak ayakta bu baskıyı artırıyor. 'Halluks Valgus' denilen 'ayak başparmağının kemik çıkıntısı' oluşuyor. Eskiye nazaran ağrı şikayetiyle başvuranların sayısı da artıyor" diye konuştu. İzmir Kent Hastanesi Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Akel, bu rahatsızlığın her sivri, dar burun ayakkabı giyen de olmadığının da altını çizerken, ayak tarak yapısının ve ailesel yatkınlığın önemli bir faktör olduğunu söyledi. "Ağrı yoksa ameliyat olmayın" Doç. Dr. Akel, hastalığın en kesin ve kalıcı tedavisinin cerrahi tedavi olduğunu ifade ederek, 'ağrı yoksa ameliyat olmayın' uyarısında da bulunarak şunları söyledi "Ameliyat ile ağrılı kemik çıkıntının alınması ve gerekli yumuşak doku gevşetmelerinin yanı sıra tarak kemiğinin şeklini düzeltici ameliyatlar ile başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir; ancak ameliyatla ayaktaki anatomik yapıyı değiştiriyoruz, sonuçta. Haliyle bu insanın vücut bütünlüğünde bizim dışarıdan müdahale ile bir değişikliğimiz. Sırf estetik kozmetik nedenlerle bu ameliyatı önermiyorum; çünkü eğer ayak ağrımıyorsa o yük dengesine bir şekilde adapte olmuş demektir. Siz onun şeklini düzelteceğim, görselini düzelteceğim derken ağrısız bir ayağı sert ve ağrılı hale getirebilirsiniz. Vücudun bize verdiği en güçlü ve güvenilir sinyal ağrıdır. Ağrı veriyorsa çalışan sistemde bir sorun vardır. Ağrı vermiyorsa sistem çalışıyordur, çalışan sisteme dokunma. Ağrı yoksa estetik kaygıyla ameliyat olma." Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm İzmir haberleri, bu bölümde editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. İzmir Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Bilekte Kemik Çıkıntısı Belirtileri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir? Genellikle bilekte kemik çıkıklığı herhangi bir eklem üzerinde kasların kemik üzerine bağlanan dokuları olan tendon kılıfı üzerinde görülen şişlikler olmaktadır. İçerisinde bir sıvı olmaktadır. Yapışkan olduğu gibi de aynı zamanda da jolemsi bir kıvamda olmaktadır. Kist tedavi edilmediği zamanlarda katılaşarak kemiksi bir hal alacaktır. Kemik üzerinde bulunan tendonlarda oluşan ve kadınlarda daha sıklıkla görülmekte olan bir kist oluyor. 20 ile 40 yaş arasında bulunan kadınlarda ve nadirende 10 yaş altı çocuklarda meydana gelen kistin günümüz koşullarında tedavisi ortopedi uzmanları tarafından cerrahi yöntem olmaktadır. Ganglion kisti olarak bilinen bu kist iyi huylu bir kist olmaktadır. Renksiz olması nedeniyle şeffaf bir görüntüsü olmaktadır. Tedavisi için cerrahi müdahale şart olmaktadır. Tek fındık büyüklüğünde bir kist olacağı gibi aynı zamanda da birden fazla olan kistten oluşmaktadır. Çok küçük olan bu kistler her zaman için birden fazla olması nedeniyle büyük bir kist görüntüsünde olacaktır. Zararlı olmaması nedeniyle habis değildir ve kişilerde ölümcül bir etkisi de olmamaktadır. Çoğu kistlerin elin üst tarafında olan eklem kısmında görülmektedir. Fakat el bileği iç kısmında da görülmekte olan kistler bulunmaktadır. Elin üst kısmında meydana gelmekte olan bu kistler el bükülmesi durumunda daha da belirgin bir hal alacaktır. Diz ve ayak bileğinde de görülmesi söz konusu olacağı gibi parmak kemik üzerinde de görülmektedir. Belirtileri Genellikle yumuşak olan bu kistlerin şişlik halinde görülmesi ile bilindiği gibi bazıları 1 cm olacakken bazı kistler ise 3 cm boyuna kadar erişecek ve asla hareket etmeyeceklerdir. Şişliğin daha sıklıkla el bilek kısmını çok oynatmakta olan kişilerde zaman içerisinde ya da aniden meydana geleceği bilinmektedir. El bilek kısmında zorlanma olmadığı zamanlarda küçülecek ve zaman içerisinde yok olsalar bile bir süre sonra tekrardan çıkma riskleri de bulunmaktadır. Ganglion kisti yaşamakta olan kişilerin birçoğunda şişlik dışında bir belirtisi olmamasına rağmen bazı kişilerde geçici olsa da şiddetli ağrıya neden olacaktır. Bu ağrı olması durumunda kişinin bilek kısmını her hareket ettirmesi sonucunda tekrardan ağrı oluşacak ve zamanla bu ağrının şiddeti de artacaktır. Kistin oluştuğu parmaklarda genellikle zayıflık hissi oluşacaktır. Bu nedenle de tedavisi aksatılmaması gerekmektedir. Nedenleri Günümüzde ganglion kistinin neden olduğu bilinmemesine rağmen ortaya birçok teori atılmıştır. Ellerini çok kullanan bilgisayarcılarda, ev hanımlarında, örgü ören kişilerde ya da müzisyenlerde sıklıkla görüldüğü için bileklerini hareket ettirmeye ve zorlanmaya bağlı olacağı düşünülmektedir. Bir başka teoriye göre ise eklem üzerinde bulunan dokunun bozulması sonucunda meydana gelecek olan küçük kistler birleşmesi neticesinde birden fazla olduğu için büyük bir kist görünümünü verecektir. Tendon kılıfında bozulmaların ya da eklem kapsülü üzerinde bir takım bozukluk olması da eklem dokusu üzerinde bu tarz kistlerin oluşmasına neden olmaktadır. Tedavisi Bu tür kistler zaman içerisinde yok olacağı için kişiler tarafından eğer ki ağrı yapmıyorsa önemsenmemektedir. Şekil bozukluğu olarak estetik açıdan hoş durmayan bu kistler günümüz şartlarında birçok tedavi yöntemi ile yok edilmeye çalışılmaktadır. Kişin enjektör yardımı ile içerisinde bulunan sıvı eğer ki katılaşarak kemikleşmemesi durumunda iğne batırılarak bir uzman hekim tarafından sıvının çekilerek boşaltılması söz konusu olacaktır. Bunun dışında söylediğimiz gibi bileklerin sıklıkla hareket etmesi nedeniyle oluştuğu için ve bileği hareket ettirmemek amacı ile bir takım atel ile bilek sabitlenmesi gerekmektedir. Bu iki tedavi yöntemi ile de ganglion kistinin yok olması söz konusu olacaktır. Fakat zaman içerisinde tekrardan çıkma ihtimali ise her zaman için bulunmaktadır. Kişinin eğer ki parmaklarında güçsüzlük meydana gelmesi ve şiddetli olarak ağrı yapması sonucunda uyuşukluk ve karıncalanma da parmaklarda oluyorsa kişinin cerrahi müdahale sonucunda kistin çıkarılması söz konusu olacaktır. Bu tedavi yöntemi sonucunda ise kistin oluşma ihtimali çok az olmaktadır. Günümüz koşullarında tekrar çıkma riski az olması nedeniyle birçok kişi cerrahi yolu tercih etmektedir. Kaynaklar Loading...
Halluks Valgus TedavisiHalluks Valgus, daha çok kadınlarda 30-40´lı yaşlardan sonra artış görülen bir hastalıktır, ayak baş parmağında ki şekil bozukluğu anlamına gelen Latince bir tıp terimidir. “Hallux”, ayak başparmağı demektir. “Valgus” ise deformitenin vücudumuzdan uzaklaşan yönde olduğunu anlatmaya yarayan anatomik bir terimdir. Normalde ayak aksına paralel, düz durması gereken ayak başparmağımız, Halluks Valgus’ta ikinci parmağa, diğer bir deyişle ayak dış tarafına doğru yön değiştirir ve döner. Bu durumda, ayak başparmağımızın biraz yukarısında bir şişlik oluşur. Bu şişlik sıklıkla “bunyon” olarak da yapılmış tabanlıklar ile hastaların başparmak deformitelerinden kaynaklanan yanlış basmaları düzeltilir ve ayakta fazla yük taşıyan bölgelerin dengesi normale döndürülmeye çalışılır. Bu ortezlerden fayda görmeyen hastalarda, ağrının ortadan kaldırılması için cerrahi tedavi yöntemleri planlanır. Birinci tarak kemiği içe, onun üzerindeki parmak kemiği ise dışa doğru döndüklerinden bu iki kemik bir üçgen oluşturur ve şişlik gibi gözüken aslında bu üçgenin tepe noktasıdır. Bundan dolayıdır ki bu şişliğin alınmasıyla halluks valgus düzelmez, üçgeni düzeltmek gerekir. Halluks Valgus GörüntüsüNedenleri Nelerdir? Ayaklarımızda görülen birçok problemin kaynağı aşırı veya uygunsuz basınç ve sürtünmedir. Ayağımızın ön tarafı, etrafı ince yumuşak doku ile çevrilmiş sert ince kemiklerden oluşur. Vücudumuzun tüm yükünü hayatımız boyunca her gün çeken bu zavallı uzuvlarımızı bizler, yetmiyormuş gibi bir de sert ayakkabılar içine sokarak cilt ve yumuşak dokuları, sert kemik ile sert ayakkabı arasında sıkıştırmış oluruz. Topuklu ayakkabı giydiğimizde vücut ağırlığımızın %70-90’ı, başparmak ile onun hemen yukarısındaki ince uzun tarak kemiğimiz 1. metatars arasındaki ekleme MP eklem biner. Bunyon denilen şişlik de tam burada oluşur. Kemikler üzerindeki en ufacık bir çıkıntı veya şişlik durumu daha da kötüleştirerek kısır döngü yaratır. Vücudumuz bu duruma ciltte nasırlar ve cilt altı dokusunda kalınlaşmalar meydana getirerek tepki verir. “Bursit” dediğimiz ağrılı enflamasyonlar mikrobik olmayan iltihaplı durum, yangı olur, şişlikle beraber kızarıklık meydana gelir. Ağrıyı gidermenin yolu basıncı gidermektir. Bu da ya dışarıdan ayakkabımızı modifiye ederek veya içerden cerrahi olarak çıkıntı ve deformiteyi düzelterek yapılır. Halluks Valgus Deformitesi Neden Olur? Halluks Valguslu hastalarımızın büyük kısmında aile büyüklerinde de bu hastalık görülür. Dar yüksek ökçeli ayakkabılar bir kısım hastada gelişimde rol oynarken bir grup hastada ise devamlı spor ayakkabısı gibi rahat ayakkabı giyimine rağmen hastalık görülebilmektedir. Aşil tendonu kısalığı olan kişilerde de Halluks Valgus daha sık görülmektedir. Ayağın ileri düzeyde içe basması, düz tabanlıkta Halluks Valgus ve diğer parmak şekil bozukluklarına neden olabilmektedir. Eklemlerde gevşeklik normalin üstü hareket olduğu durumlarda da Halluks Valgusu görmekteyiz. Halluks Valgus HastaligiTanıda Fizik Muayene Yeterli mi? Fizik muayene son derece önemli olmakla beraber hastalarda ayak yere basarak ön – arka ve yan ayak grafileri çektirilerek radyolojik muayenede yapılır ki tüm bu verilerle halluks valgusun derecesi saptanıp hastaya uygulanacak operasyonun tipine karar verilir. Burada doğru karar vermek sonradan deformitenin tekrarlamasını engellemek için çok önemlidir. Halluks Valgus Tedavisi Tedavi başlangıcında en etkin koruma yöntemi en uygun ayakkabıyı kullanmaktır. Geniş taraklı, yumuşak derili, 2-3 cm’yi aşmayan topuklu ayakkabılarla deformitenin ilerlemesi büyük ölçüde engellenebilmektedir. Halluks Valgus ameliyatı tek bir ameliyat değildir. Hallux Valgus tek bir şekilde oluşmadığından, tek bir ameliyat şekli de yoktur. Literatürde bugüne dek Hallux Valgus için tarif edilmiş 150’nin üzerinde ameliyat tekniği vardır. hangisinin uygulanacağına karar vermek uzman doktorunuzun işidir. Ortopedist, ayak muayenesi’ni takiben hastanın ayakta basarken çekilen radyografisini inceleyip gerekli ölçümleri grafi üzerinde yaptıktan sonra yapacağı ameliyata karar verir. Ayakta dururken çekilmemiş ayak grafilerinin değerlendirmede hiçbir faydası yoktur. Ne Zaman Ameliyat Edilmeli? Halluks Valgus cerrahisinin başlıca temel prensipleri şunlardır Bunyonun alınması Başparmak ve birinci sıra kemiklerin düzgün hizalanmasının sağlanması Eklemlerin uyumlu, kemikleri etkileyen güçlerin dengeli hale getirilmesi Ayak Basbarmagi HastaligiBu hastalığın kendinizde bulunduğunu düşünüyorsanız konusunda uzman bir doktora başvurmalısınız, hastalığınız ne kadar ilerlerse tedavi sürecide o kadar uzamaktadır. Deformitenin tekrarlamaması için bu prensiplere dikkat etmek gerekir. Sadece yumuşak doku ameliyatları ile deformiteyi kalıcı olarak düzeltmek çoğu kez mümkün değildir. Kemik ameliyatı genellikle gerekir. Kemik ameliyatlarının da hepsi bir değildir ve bir kısım kemik ameliyatından sonra hastanın basması çok daha erken dönemde mümkün olabilir. Kemik ameliyatlarından sonra kemik ve yumuşak dokuların iyileşmesi ortalama 6 hafta sürer. Her ameliyatın olduğu gibi Halluks Valgus ameliyatı’nın da riskleri vardır. Ameliyat yerinde enfeksiyon, kesilen kemiğin kaynamaması, deformitenin nüksetmesi başlıca komplikasyonlarıdır. Cerrahın bilgi ve tecrübesi, prensiplere uygun olarak deformiteye uygun ameliyatın yapılması, hastanın uyumu komplikasyonların önlenmesinde en önemli faktörlerdir. Fazla miktarda kronik sigara içiciler komplikasyonlara daha yatkın olurlar.
ayak üstünde kemik çıkıntısı ameliyatı